Trois Beaux Oiseaux du Paradis - Maurice Ravel

Cennetin üç güzel kuşu: 
I. Dünya Savaşı,
Ravel'in vatanseverliği,
Debussy ve Ravel'in eşliksiz koro eserleri.

Ravel'in "Trois Chansons - Üç Şarkı" albümüne öğrenciliğimden beri çok değer verir, ilgi çekici bulurum. 2003 yılında Ahter Destan yönetimindeki Ankapella korosu ile 1. bölüm "Nicolette"i seslendirmemiz, beni bu albüme daha da yakınlaştırmıştır.

Benim bu üç yapıtla daha ayrıntılı ilgilenmem, 2011 yılında katıldığım Fransız şef Nicole Corti yönetimindeki "Avrupa Koro  Şefleri Akademisi" sürecinde gerçekleşti. O dönemde ve sonrasında eserle ilgili yazılar okudum ve özellikle 2. bölüm; "Cennetin üç güzel kuşu" üzerine odaklandım.

Bu yazıda temel kaynak olarak -eserle ilgili okuduğum farklı kaynaklardaki bilgileri bir arada bulduğum- J. Corine Rogers'ın Ravel'in iki savaş arası dönemini inceleyen tezini kullandım.*

Ravel (1875-1937), 1912 yılında piyanosunun başında.

Yıl 1914, sonbahar...

28 Temmuz 1914'de I. Dünya savaşı başlamış, Ağustos ayında Fransa'da seferberlik ilan edilmiştir.
Ravel,orduya yazılma konusunda çelişki içindedir. Bir yandan yurttaşlık görevini yerine getirmek isterken, diğer yandan kardeşi de askere yazıldığı için yaşlı annesini Paris'te yalnız bırakmak istemez.

Çelişkilerin ardından Ağustos sonunda vatani görev arzusu ağır gelir. Annesinin çekeceği üzüntünün vicdan azabını taşımakla birlikte, orduya başvurur.


Gereken ağırlığın iki kilo altında olduğu için kabul edilmez.

Aylar süren ısrarlı başvuruları sonunda Mart 1915'de 13. topçu alayına kabul edilir.
İşte bu ara dönemde Ravel, savaşanlara destek olmak için başka yollar bulur.

Yaralılara gönüllü yardımcılık yapmasının yanında müzik yazarak kendini vatanı için çalışmaya adar; La Valse, La Cloche Engloutie, Le Tombeau de Couperin ve Trois Chonsons bu dönemde çalıştığı eserler arasındadır. Ancak besteci, büyük bir üzüntü ve yalnızlık içerisindedir:
En yakın arkadaşlarından en az dördü Fransa'yı savunurken hayatlarını kaybetmiştir. Cephede savaşan kardeşi ve diğer arkadaşları için endişe hissetmektedir.

Bazı arkadaşları ona "ulusal görevini müzik yazarak yerine getirdiği için bu konuda üzülmemesi gerektiğini" söyler, ama bu düşünce onu teselli etmez.

Ravel, Trois Chansons'u yazmaya 1914 sonbaharı biterken başlamış, Şubat 1915'de tamamlamıştır.
Eserin birinci ve üçüncü bölümleri masalsı havaları ile ikinci bölümden çok farklıdır;
'dolaylı olarak' savaş döneminin kayıpları ve hayal kırıklıklarını yansıttıkları düşünülebilir. Ancak ikinci bölüm "Trois Beaux Oiseaux du Paradis - Cennetin Üç Güzel Kuşu" doğrudan savaşa değinir ve bestecinin ruh halini yansıtır.

Kayıplarının matemini tutan Ravel, hayal kırıklıklarının ve orduya kabul edilmemesinin üzüntüsünü yaşamaktadır:


"Cennetin Üç Güzel Kuşu” - Ertuğrul Oğuz Fırat Korosu, 22 Mayıs 2014.

Ravel, Trois Chansons'da Fransız rönesans geleneğini ve vokal çizgilerini yansıtan bir koro yazısı kullanmıştır.  Bu yazı çok şeffaf, duru bir su gibidir. Tüm aralıklar ve çizgiler kendilerini net bir şekilde duyururlar. Benim kişisel görüşüm, bu yazının tınısal olarak kavranması için Ravel'in çalgı toplulukları için yazdığı solo veya oda müziği yapıtlarının da incelenmesinin faydalı olacağı yönündedir. Özellikle bestecinin yaylı çalgılar dörtlüsünü, bu tınıya duyuşsal olarak yaklaşmak için çok yakın görmekteyim:



Trois Chansons, 'Noël des jouets' dışında Ravel'in sözlerini kendi yazdığı tek eseridir.

İkinci bölümde Ravel şöyle bir kurgu oluşturmuştur:

Genç kız, savaşa giden sevdiğinin haberini üç cennet kuşuna sorar...
Bu kuşlar gök mavisi, kar beyazı ve kan kırmızı renktedir:
Fransız bayrağının renkleri.

Her biri genç kıza sırasıyla haber getirirler:
Mavi kuş, sadakat dolu mavi bir bakış,
Beyaz kuş, genç kızın bembeyaz alnına kardan daha saf bir öpücük,
Kırmızı kuş, ölüm habercisi kıpkırmızı bir yürek getirir...

Savaşın bedelini...

Ravel, cennetin üç güzel kuşunu; sadakat, saflık ve kendini vatanına adamak ile tasvir etmiştir.




CENNETİN ÜÇ GÜZEL KUŞU

Cennetin üç güzel kuşu
(Benim sevgilim savaşta)
Cennetin üç güzel kuşu
Buradan geçti…

İlki gökyüzünden daha maviydi
(Benim sevgilim savaşta)
İkincisi kar rengiydi…
Üçüncüsü parlak kırmızı

Cennetin küçük güzel kuşları
(Benim sevgilim savaşta)
Cennetin küçük güzel kuşları
Bana ne haber getirdiniz?

"Ben, gök mavisi bir bakış getirdim…"
(Sevgilin savaşta)
"Ben ise, güzel alnının üzerine 
kar renginde bir öpücük, kardan daha da saf…

Cennetin parlak kırmızı kuşu…
(Benim sevgilim savaşta)
Cennetin parlak kırmızı kuşu,
Peki ya sen ne getirdin?

"Sevgi dolu, kıpkırmızı bir kalp…"
(Sevgilin savaşta)
Ah! Kalbim buz kesti…
Onu da alıp götür…

Metinde yer alan parantezler, satırların bütünlüğü içinde dikkat çekiyor: Bu parantezler sürekli olarak vurgulanan bir yalnızlık duygusu içeriyor; "Benim sevdiğim savaşta" ve "senin sevdiğin savaşta" acıtırcasına altı kez tekrarlanıyor, çünkü Ravel'in başta kardeşi ve pek çok yakını savaşta, kendisi de cephede olmayı gönülden dilemektedir.

O dönemde Ravel'in çağdaşı pek çok besteci, eserlerinde doğrudan propaganda ve alenî bir sembolizm kullanırken, Ravel daha çok dolaylı bir sembolizmi tercih etmiştir.

Roger Nichols'a göre, mavi, kırmızı ve beyaz renkte cennet kuşları, -o dönemde çok kez ifade edilen şekilde- "Dalgalanan bayrağın altında savaşan" Fransız askerleri olarak anlaşılabilir.

Nichols, Ravel'in "Kalbim buz kesti... Onu da alıp götür…" sözlerini şöyle sorguluyor; 

Ravel'in arzusu cepheye gönderilmek. Onun için cennet, ölüm sonrası göksel bir alan değil; o an cephede olmak. Bestecinin "benim de kalbimi al" sözü bir yandan cephede olma isteğini yansıtırken, diğer yandan da en yakın arkadaşlarının kaderine ortak olmak, onlar gibi canını feda etmek isteğini ifade eder.


Trois Chansons, Ravel'in eşliksiz koro için yazdığı tek albümdür. Ravel, eserin bölümlerinden her birini, orduya yazılmasına yardım edebilecek kişilere adamıştır:

1-Nicolette
2-Trois Beaux  Oiseaux du Paradis
3-Ronde

Birinci bölümü, eski bir dost ve askeri bağlantıları olan  Tristan Klingsor'a,
İkinci bölümü, 1914-1915'te Fransa Başbakanı olan Paul Painlevé'ye;
Üçüncü bölümü de, Ravel'in yakın arkadaşı ve besteciyi Painlevé'ye tanıtmış olabileceği düşünülen,  Sophie Clemenceau'ya ithaf etmiştir.

1-Nicolette:
İlk bölüm, ormanda yalnız yürüyen ve çiçekler toplayan genç kadın "Nicolette"in hikayesidir.   Nicolette gezinirken yanına bir kurt yaklaşır ve onu büyükannenin evine davet eder, Nicolette nefesi kesilircesine kaçar. Daha sonra yanına yakışıklı, nazik bir talip gelir ve ona sadık bir kalp sunar, ancak Nicolette üzülerek genci reddeder ve ağır adımlarla yoluna devam eder... Nihayet zengin fakat çirkin bir yaşlı adam çıkar karşısına; Nicolette'e para kesesini göstererek, "bunları istemez misin" der; Nicolette hızlıca onun kollarına atılır ve bir daha ormana geri dönmez: 



3-Ronde:
Üçüncü bölüm doğa üstü yaratıkların şarkısıdır. En fazla iki dakika süren bu eser içinde yaklaşık 250 kelime yer alır ve farklı mitoloji ve efsanelerde geçen 35 farklı yaratık adı tekrarlanır durur.

İlk iki kıtada yaşlı adamlar ve kadınlar, gençleri gulyabaniler ve bir sürü kötü, fantastik yaratıkla dolu ormana girmemeleri konusunda uyarır. Son kıtada da gençler, yaşlılara ormandan korkmalarına gerek olmadığını; endişe ettikleri yaratıkların da zaten onlar (yaşlılar) tarafından korkutulduklarını ve kaçtıklarını söylerler:


Marcel Marnat, Ravel'in "Ronde" eserindeki yaşlı kişilerin, sorunlu "savaş öncesi ideolojiler"i temsil ettiğini ileri sürmüştür. Emily Kilpatrick ise alternatif olarak, Ravel'in kendisini hala bir çocuk gibi hissettiği bir dünyada, çocukluğun büyüsünü ve merakını, yetişkin dünyanın korkunç hüznüyle değiştirmeye çalışan "büyük insanlar" olduğunu söylemiştir bu yaşlı insanların.

Ravel - Trois Chansons'u bütüncül olarak dinlemek için "Netherlands Chamber Choir" kaydını önerebilirim:



Son olarak; "Ravel - Trois Chansons" dediğimiz zaman, adı bu albümle birlikte anılan
"Debussy - Trois Chansons"dan da söz etmemiz gerek.

Benzer bir müzikal çizgi ve yenilikçi yaklaşım içinde olan iki bestecinin de eşliksiz koro için sadece
"Üç Şarkı" yazmış olmalarını tesadüf olarak göremeyiz. Ancak Debussy'nin 1908 yılında tamamladığı Trois Chanson'u öncül olmuş; Ravel, Debussy'nin ardından aynı adlı bir albüm yazmıştır.

Debussy'nin  eşliksiz karma koro için yazdığı "Trois chansons de Charles d’Orléans"ın bölümleri şöyledir:

1-Dieu, qu’il la fait bon regarder (1898)
2-Quand j’ai ouÿ le tabourin (1908)
3-Yver, vous n’estes qu’un villain (1898)



Charles d'Orléans (1394-1465), Fransa'nın ulusal değerlerinden sayılan Rönesans şairidir.
Dük ve Prens olan Charles d'Orléans, yirmi bir yaşında Agincourt Savaşı'nda esir düşmüş ve yirmi yıl İngiltere'de hapsedilmiştir. Bu sürede Fransızca ve İngilizce şiirler yazmış, bu şiirleri yüzyıllar boyunca olduğu gibi Debussy'nin zamanında da Fransa'da büyük değer görmüş, besteciler tarafından müzik dünyasına da kazandırılmıştır.

"Trois chansons de Charles d’Orléans" ilk kez 1909 yılında Debussy yönetiminde seslendirilmiştir.

Konu olarak birbirinden oldukça farklı olan bu iki "Trois Chansons" izlenimci koro müziğinin nadir örnekleri olarak müzik edebiyatında yer almaktadır.


Fotoğraflar:  
http://www.abc.net.au/radionational/programs/intothemusic/gaspard-de-la-nuit/4604578
http://ww1.habsburger.net/en/media/maurice-ravel-soldier-photo-1916
http://www.fondationmauriceravel.com/en/photo-gallery-life/
https://tr.pinterest.com/mcetinerturk/maurice-ravel/
https://www.bellperc.com/blogs/repertoire/maurice-ravel#

*Kaynak:
Rogers, Jillian Corinne. Grieving Through Music in Interwar France: Maurice Ravel and His Circle, 1914-1934. University of California, Los Angeles:2014. (S.155-156-157-158) Çeviri:Çiğdem Aytepe.

Yorumlar