Göle Yas - Turgay Erdener ve Gonca Özmen

Bizler dünya üzerindeki hayatı hızla öldürürken, 
Yerkürenin can çekiştiğini duyabilen ve harekete geçen cesur insanlar var:
Yönetmen Şafak Türkel
Lisinia Projesi - Öztürk Sarıca
27 Eylül 2014 - Su Orucu
Besteci Turgay Erdener, şair Gonca Özmen



Ağıtlar yakmak, yas tutmak ne işe yarar? Kaybımızı getirir mi bize?
Sadece bir nebze, ağrıyan gönlümüze nefes aldırır.

"Göle Yas" kaybetmeden yakılan bir ağıt. Burdur Gölü ölmesin diye bir araya gelen binlerce yüreğin çabası, dileği...

Şafak Türkel'den, Öztürk Sarıca'dan dinleyelim:



27 Eylül 2014 tarihinde 'Su Orucu' tutulacağı duyurulduğunda, bu irade kamuoyunun büyük ilgisini çekti. Her yerden destek videoları geldi, binlerce insan ulusal ve uluslararası platformlarda kampanyayı paylaştı. O gün Burdur Gölü'nde yüzlerce insan bir araya geldi:

Şafak'ın sözleriyle;
Bir gölü kurtarmak için ona şiirler yazan, besteler yapan, onun üstünde danslar eden,
onun için şarkılar, yaslar söyleyen, kuşunu, kurdunu sahiplenen,
gölü kurtarmak için kurumayı göze alan insanlar...

Tüm sanatsal emeklerin bir arada olduğu büyük bir temsil gerçekleştirildi. 

Bir milyon kişinin "Su Orucu" tutması hedeflenmişti; su içilmediği gibi, ev, tarla, mutfak gibi yaşam alanlarında da su kullanılmayacaktı. Burdur Gölü için susuzluğu deneyimledi insanlar. İçecek su bulamayacağımız çok da uzak olmayan bir gelecek geldi gözlerimizin önüne.

(Herkes bilinçli olsa diyoruz.. Ama bilinçli olsak böyle yığılır mıyız kentlere... "Farkındayız" cümleleri kurup tüketir miyiz... İçinde döndüğümüz fasit dairelerin boğucu hissi.) 

İçilmeyen ve kullanılmayan sular, ertesi gün 28 Eylül'de Burdur Gölü'ne döküldü. Can verildi göle.

Bu büyük buluşma ve Göle Yas Belgeseli'nin yankıları çok geniş oldu. Bu konudan bahsetmeden önce Göle Yas eserinin hikâyesini paylaşmak istiyorum:

Besteciler vokal müzik üzerine çalıştıklarında, genelikle önce bir şiir veya metin seçer, bunun üzerine müziği yapılandırırlar.  Ancak bu yapıtta süreç tam tersinden başlamış;
Şafak Türkel, Turgay Erdener ile çalışırken bestecinin eserleri içinde Goethe'nin Faust oyununun
Yas Şarkısı çok dikkatini çekmiş ve Göle Yas için bu müziğin dönüşmesini çok istemiş.

Besteci Turgay Erdener

Durum böyle olunca var olan müziğin üzerine şiir yazılması gibi oldukça zorlu bir durum oluşmuş. Bu noktada da Burdur'lu şair Gonca Özmen'in bu müzik ile yolculuğu başlamış.  

Şafak Türkel ile lise yıllarında birlikte okuyan Gonca Özmen, çocuk yaşlarında şiire ilgi duymaya başlamış. İlk şiiri on beş yaşındayken  Varlık Dergisi'nde yayınlanmış. Lise yılları şiirler, yazılar ile geçmiş ancak bu yazılarda Burdur Gölü'nün ne denli önemli olduğundan, belgesel için düzenlenen bir tören sırasındaki konuşmasında bahsediyor;
(TRT Belgesel Ödülleri Töreni, 2015)

Öğrencilik yıllarında göle gidermiş Gonca Özmen. Göl kıyısında, günün değişik saatlerinde yazılar, şiirler yazarmış.

Şair Gonca Özmen

Gölün saflığı ile bu şekilde birleşmek, yaratıcı bir zihnin yaşayabileceği en saf deneyimlerden biri bence. İnsanın duygularına, zihinsel akışına, benliğine etki eden çok derin bir paylaşım bu.

"Su insanın en kadim dostudur" diyor. 

"Göle Yas" sayesinde lise yıllarından beri görüşmediği eski dostu Şafak Türkel ile yolları yeniden  birleşen Özmen, eski dostu göle de yeniden kavuşuyor; onun için yazıyor bu sefer:

GÖLE YAS

Kök ver

Eski bir gölsem kuytuda
Azaldıysam gün be gün

Uzundur dindiysem
Bitiverecekmiş olduysam

Sonsuz bir girdapta uyuyorsam
Örtük sözün ve tenin altında

Ağırsam kalbime
Susakaldıysam dipte derinde

Ses ver

Uzun bir zılgıtsam
Beklemiş, gecikmiş ve kekre,

Ölüyorsam sicim sicim akmaktan
Karaysam şimdi kapkara kederden

Kurum tutmuş, tükenmeye durmuşsam
Bitkin düşmüşsem beklemekten

El ver


Göle Yas, ilk kez 27 Eylül 2014 günü Ertuğrul Oğuz Fırat Koromuz tarafından seslendirildi.

Sonrasında da defalarca seslendirdik bu eseri. Ancak en kıymetli icralarımızdan biri 6 Aralık 2016 tarihinde, Turgay Erdener hocamızın SCA “2016 Yılı Vakıf Onur Ödülü Altın Madalyası” ödül töreninde gerçekleşti:



Sevda Cenap And Vakfı Kurullarının oybirliği ile;
Son kuşak çağdaş-evrensel Türk Sanat Müziği bestecilerinin ilki ve kuşkusuz kuşağının öncülerinden olarak Turgay Erdener, “Geniş bir çağdaş müzik türleri dağarını özenle işlemiş, pek çok türde özgün eserler vermiş; bu yönüyle kendisinden sonra gelen genç bestecilere esin kaynağı olmuş, öncülük yapmış besteci ve eğitimcimiz” olması nedeniyle “2016 Yılı Vakıf Onur Ödülü Altın Madalyası”na layık görülmüştür.

6 Aralık 2017 tarihinde de, bu ödülün bana göre en kıymetli aşamalarından biri olan
(ve her yıl heyecanla beklediğimiz) "kitap" okuyucularla paylaşıldı:


Bu kitapta yer alan Cd'de, Ertuğrul Oğuz Fırat Korosu'nun ödül töreninde seslendirdiği "Göle Yas" kaydı da var.

Bu yazı için Turgay Erdener hocamla sohbet etme fırsatı bulduğumda, o dönemde göl için yazılmış diğer iki yapıta da burada yer vermenin tamamlayıcı olacağını iletti, kesinlikle hak verdim;

"Bekledim" var öncelikle, aşağıdaki videonun ilk dakikalarında izleyebilirsiniz;
içinden hayat taşıyor, yaşama arzusu taşıyor. Tıpkı Göle Yas gibi, Turgay Erdener ve Gonca Özmen işbirliğinin bizlere kazandırdığı çok etkileyici bir yapıt;

Selva Erdener ve Görkem Ezgi Yıldırım'ı her seferinde tüylerim diken diken dinliyorum:



TRT Belgesel Ödülleri Töreni, 2015

Diğer eser de çok ilginç; Avrupa'da çok tanınmış Hollandalı besteci Rokus De Groot'a ait.
Besteci Burdur'a gelerek hem göl çevresinde yaşayan kuşların türlerini tesbit etmiş hem de seslerini kaydetmiş. Hollanda'da bu seslerden faydalanarak Burdur gölü için bir eser yazmış. Bu yapıt da 27 Eylül 2014 günü seslendirildi. Kaydına ulaşamadım ama, bulabilirsem burada mutlaka paylaşacağım.

Besteci Rokus de Groot

Bu proje, bölgede çok önemli bir değişim yarattı. Diğer kentlere ve tehlike altındaki doğal yaşam alanlarına da örnek olması gerek. Ancak hâlâ yeterince tanınmıyor. Bu nedenle EOF Korosu olark "Göle Yas"ı  her seslendirdiğimizde Lisinia projesi'nden, Burdur Gölü'nden bahsediyor, Şafak Türkel'in cümlelerini seyircimize aktarıyoruz:

Bir belgesel film kurumakta olan bir gölü kurtarabilir mi?

Hatalı tarım politikaları ve suyun yanlış yönetiminden ötürü Burdur Gölü son 30 yıldır kuruyor ve tümüyle kuruma tehlikesiyle karşı karşıya.

Bu konu hakkında farkındalık yaratmak ve bir değişimi tetiklemek amacıyla sinemacılar, sanatçılar ve çevreci aktivistler yanyana geldiler. Burdur Gölü'ne hayat vermek için çok katmanlı bir proje başladı. 

Su Orucu kampanyasından sonra Orman ve Su İşleri Bakanlığı harekete geçti; 2 Şubat 2015'te “Burdur Gölü acil eylem planı” açıklandı ve çalışmalar başladı. Burdur Gölü, doğru tarım, hayvancılık ve sulama ilkeleri ile canlanmaya başladı. 

Duyguların, sanatın ve yeterince çabanın bir gölü bile kurtarabileceğini ispat etti Göle Yas...



Şafak Türkel'in "Göle Yas" belgeseli hem ulusal hem de uluslararası platformda büyük yankı uyandırdı; ödüller aldı. En önemlisi, hedeflediği farkındalığı yarattı. Bölgede tarım, hayvancılık ve sulama yöntemleri değişti, hâlâ dönüşüm devam ediyor.

Bu dönüşümü; Lisinia Doğa'nın çalışmalarını, günümüzde yapılan tarım uygulamaları ve güncel projeleri Lisinia web sitesinden takip edebilir, siz de gönüllü olabilirsiniz.

Benim gerçekleştirmeyi en çok istediğim hayallerimden biri Lisinia'ya, lavanta hasadına gitmek; lavanta ve kekik aşık olduğum bitkiler. Belki beraber gider, Burdur gölü ve topraklarının güzelliğine karışan lavantaların kokusu ve zerafetini yaşar, bereketine şahit oluruz. Ve büyüyü yaratan, ölüm yerine yaşam diyen, umutlarının peşini bırakmayan insan Öztürk Sarıca'dan bir tutam umut da kaparız.

De Groot'un fotoğrafı: http://www.uva.nl/profiel/g/r/r.degroot/r.de-groot.html

Yorumlar